HTML Layout Kullanımı
Yazar: Jane Doe • Tarih: 15 Kasım 2023
Bu makale, HTML layout prensiplerini detaylıca inceler.
Giriş
Web sayfalarının düzeni, kullanıcı deneyimi için kritik öneme sahiptir.
                Web belgeleri içerisinde harici kaynaklara, örneğin görsellere, stil sayfalarına veya JavaScript dosyalarına referans vermek, modern web geliştirmenin temelini oluşturur. Bu referanslar, tarayıcının belirtilen kaynağı doğru bir şekilde bulabilmesi için dosya yolları (file paths) aracılığıyla tanımlanır. HTML'de dosya yollarının doğru kullanımı, sitenizin işlevselliği, performans kalitesi ve sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahiptir.
HTML'de dosya yolları temelde iki ana kategoriye ayrılır: göreceli (relative) yollar ve mutlak (absolute) yollar. Her iki yol türünün de kendine özgü kullanım senaryoları ve sözdizimleri mevcuttur.
Göreceli Yollar: Mevcut HTML dosyasının konumuna bağlı olarak hedeflenen kaynağın konumunu belirtir. Sözdizimi, mevcut dizine göre ileri, geri veya aynı dizin içinde gezinmeyi içerir.
        Mutlak Yollar: İki alt kategoriye ayrılır: kök-göreceli (root-relative) yollar ve tam URL (full URL) yollar.
Kök-Göreceli Yollar: Web sitesinin kök dizininden (root directory) başlayarak kaynağın konumunu belirtir. Bir eğik çizgi (/) ile başlar.
                Tam URL Yollar: Protokol (http:// veya https://), alan adı ve kaynağın tam yolu dahil olmak üzere, kaynağın internet üzerindeki tam adresini belirtir. Genellikle harici kaynaklar veya CDN'ler için kullanılır.
Dosya yollarındaki çeşitli gösterimlerin anlamları aşağıdaki gibidir:
dosya.html veya resim.jpg: Bu gösterim, referans verilen dosyanın mevcut HTML dosyasının bulunduğu aynı dizinde olduğunu belirtir. Örneğin, index.html ve resim.jpg aynı klasördeyse,  yeterlidir.
klasor/dosya.html veya css/stil.css: Bu gösterim, referans verilen dosyanın mevcut dizin içindeki belirtilen alt dizinde olduğunu ifade eder. Örneğin, index.html'den css adlı bir alt klasördeki stil.css dosyasına erişmek için href="css/stil.css" kullanılır.
./klasor/dosya.html: Başındaki ./, mevcut dizini (current directory) temsil eder. Bu, klasor/dosya.html ile aynı anlama gelir ancak bazen okunabilirliği artırmak veya mevcut dizini açıkça belirtmek için kullanılır. Çoğu durumda isteğe bağlıdır.
../klasor/dosya.html: ../ gösterimi, mevcut dizinin bir üst dizinini (parent directory) ifade eder. Kaynak, mevcut dosyanın bulunduğu dizinin bir seviye yukarısındaki bir dizinde veya onun alt dizinlerinde yer alıyorsa kullanılır. Örneğin, proje/sayfalar/alt_sayfa.html dosyasından proje/resimler/foto.jpg'ye erişmek için src="../resimler/foto.jpg" kullanılır.
/klasor/dosya.html: Başlangıçtaki /, web sitesinin kök dizinini (root directory) temsil eder. Bu tür yollar, sitenin herhangi bir yerinden kaynağa sabit bir şekilde erişim sağlar ve genellikle büyük sitelerde veya kalıcı bağlantılar için tercih edilir. Örneğin, /img/logo.png, web sitesinin kök dizinindeki img klasörünün içindeki logo.png dosyasını işaret eder.
https://www.example.com/klasor/dosya.html: Bu, kaynağın tam URL'sini ifade eder. Web üzerindeki herhangi bir konumu işaret edebilir ve genellikle harici sitelerden veya CDN'lerden kaynak yüklemek için kullanılır.
Aşağıdaki örnekler, farklı senaryolarda dosya yollarının HTML içerisinde nasıl kullanıldığını göstermektedir:
Örnek 1: Aynı Dizin İçindeki Resim
index.html ve banner.jpg aynı dizinde:
Örnek 2: Alt Dizin İçindeki Stil Dosyası
index.html, css klasörü ve css/main.css:
Örnek 3: Üst Dizin İçindeki JavaScript Dosyası
Dizin yapısı: proje/pages/hakkinda.html ve proje/js/script.js
Örnek 4: Kök-Göreceli Yolla Resim ve Bağlantı
Web sitesinin kök dizininde img ve pages klasörleri var. img/logo.png ve pages/iletisim.html:
Örnek 5: Harici Kaynak (Tam URL)
Bir CDN'den (Content Delivery Network) alınan bir JavaScript kütüphanesi:
Dizin Yapısı: Projenizin dizin yapısını iyi organize etmek, dosya yollarının yönetimini büyük ölçüde kolaylaştırır. Kaynakları mantıksal klasörlere ayırın (örn. img, css, js).
Büyük/Küçük Harf Duyarlılığı: Bazı web sunucuları (özellikle Linux tabanlı olanlar) dosya adlarında ve yollarında büyük/küçük harf duyarlıdır. Örneğin, Resim.jpg ile resim.jpg farklı dosyalar olarak algılanabilir. Tutarlılık için genellikle küçük harf kullanılması tavsiye edilir.
Kök-Göreceli Yolların Avantajları: Kök-göreceli yollar, sayfanın konumu değişse bile (örn. URL yeniden yazma veya sayfa derinliği) kaynaklara erişimi sabit tutar. Bu, büyük ve karmaşık sitelerde bağlantı yönetimini basitleştirir.
Göreceli Yolların Dezavantajları: Göreceli yollar, HTML dosyasının konumu değiştiğinde bozulabilir. Geliştirme ortamında çalışırken pratik olsa da, dinamik URL yapılarına sahip sitelerde sorunlara yol açabilir.
Boşluk ve Özel Karakterler: Dosya ve klasör adlarında boşluk veya özel karakterler (örn. #, &, %) kullanmaktan kaçının. Bu durumlar URL kodlaması gerektirebilir ve hatalara yol açabilir. Bunun yerine kısa çizgiler (-) veya alt çizgiler (_) tercih edin.
Test Etme: Her zaman tüm dosya yollarınızı farklı tarayıcılarda ve farklı sunucu ortamlarında test edin. Geliştirme ortamınızda çalışan bir yol, üretim sunucusunda çalışmayabilir.
                JavaScript, doğası gereği tek iş parçacıklı (single-threaded) bir dildir. Bu durum, uzun süren veya dış kaynaklara bağımlı işlemleri (örneğin, ağ istekleri, dosya okuma/yazma) doğrudan ana iş parçacığında yürütmenin kullanıcı arayüzünü kilitlemesine ve uygulamanın donmasına neden olacağı anlamına gelir. Bu tür senaryolarda uygulamanın yanıt verebilirliğini korumak ve verimli çalışmasını sağlamak için asenkron programlama teknikleri kullanılır. Bu kılavuz, JavaScript'te asenkron işlemlerin nasıl yönetildiğini, özellikle modern async/await sözdizimi ve altında yatan Promise mekanizmasını adım adım açıklamaktadır.
Modern JavaScript'te asenkron kod yazmanın en yaygın ve okunabilir yolu async ve await anahtar kelimelerini kullanmaktır. Bu sözdizimi, Promise tabanlı asenkron kodun senkron koda benzer bir şekilde yazılmasını sağlar.
async function fetchData() {
  try {
    const response = await fetch('https://api.example.com/data');
    const data = await response.json();
    console.log(data);
  } catch (error) {
    console.error('Veri çekme hatası:', error);
  }
}
fetchData();
async Anahtar Kelimesi:
    Bir fonksiyonun önüne async anahtar kelimesini eklemek, o fonksiyonu her zaman bir Promise döndüren asenkron bir fonksiyon yapar. Eğer fonksiyon açıkça bir Promise döndürmüyorsa, JavaScript otomatik olarak döndürülen değeri bir Promise içine sarar. Bu, asenkron fonksiyonların zincirleme (chaining) bir şekilde veya await ile kullanılabilmesini sağlar.
await Anahtar Kelimesi:
    Sadece async olarak işaretlenmiş bir fonksiyonun içinde kullanılabilen await anahtar kelimesi, bir Promise'in çözülmesini (yani başarılı bir şekilde tamamlanmasını veya reddedilmesini) bekler. await kullanılan satırda kodun yürütülmesi duraklatılır ve Promise çözüldüğünde devam eder. Eğer Promise başarılı olursa, await ifadesi Promise'in değerini döndürür. Eğer Promise reddedilirse, await bir hata fırlatır ve bu hata try...catch bloğu ile yakalanabilir.
Promise Nesnesi:
    async/await sözdiziminin temelinde Promise nesnesi yatar. Bir Promise, asenkron bir işlemin nihai sonucunu (başarı değeri veya hata nedeni) temsil eden bir JavaScript nesnesidir. Üç ana durumu vardır:
    
pending (beklemede): Asenkron işlem henüz tamamlanmadı.
fulfilled (tamamlandı/çözüldü): Asenkron işlem başarıyla tamamlandı ve bir değer döndürdü.
rejected (reddedildi): Asenkron işlem bir hata nedeniyle başarısız oldu.
Promise'ler, .then() metodu ile başarılı sonuçları, .catch() metodu ile hataları ve .finally() metodu ile her iki durumda da çalışacak kod bloklarını yönetmek için kullanılır.
  Bu örnek, bir ağ isteğini simüle eden bir fonksiyonun async/await ile nasıl çağrıldığını ve sonucunun nasıl işlendiğini göstermektedir.
function simulateNetworkRequest(url) {
  return new Promise(resolve => {
    setTimeout(() => {
      console.log(`Veri ${url} adresinden başarıyla çekildi.`);
      resolve({ id: 1, data: `Veri ${url} için` });
    }, 2000); // 2 saniye gecikme
  });
}
async function getDataFromApi() {
  console.log('API\'den veri çekiliyor...');
  const result = await simulateNetworkRequest('https://api.example.com/users');
  console.log('Çekilen veri:', result);
  console.log('Veri çekme işlemi tamamlandı.');
}
getDataFromApi();
// Beklenen Çıktı:
// API'den veri çekiliyor...
// (2 saniye sonra)
// Veri https://api.example.com/users adresinden başarıyla çekildi.
// Çekilen veri: { id: 1, data: 'Veri https://api.example.com/users için' }
// Veri çekme işlemi tamamlandı.
Asenkron işlemlerde hata yönetimi kritik öneme sahiptir. try...catch blokları, await ile tetiklenen Promise reddedilmelerini yakalamak için kullanılır.
function simulateFailedNetworkRequest(url) {
  return new Promise((resolve, reject) => {
    setTimeout(() => {
      if (Math.random() > 0.5) { // Rastgele hata simülasyonu
        reject(new Error(`Hata: ${url} adresinden veri çekilemedi.`));
      } else {
        resolve({ id: 2, data: `Başarılı veri ${url} için` });
      }
    }, 1500);
  });
}
async function fetchDataWithErrorHandling() {
  console.log('Hata yönetimi ile veri çekiliyor...');
  try {
    const data = await simulateFailedNetworkRequest('https://api.example.com/products');
    console.log('Çekilen veri:', data);
  } catch (error) {
    console.error('Bir hata oluştu:', error.message);
  } finally {
    console.log('Veri çekme girişimi sonlandı.');
  }
}
fetchDataWithErrorHandling();
// Beklenen Çıktı (başarılı olursa):
// Hata yönetimi ile veri çekiliyor...
// (1.5 saniye sonra)
// Çekilen veri: { id: 2, data: 'Başarılı veri https://api.example.com/products için' }
// Veri çekme girişimi sonlandı.
// Beklenen Çıktı (hata olursa):
// Hata yönetimi ile veri çekiliyor...
// (1.5 saniye sonra)
// Bir hata oluştu: Hata: https://api.example.com/products adresinden veri çekilemedi.
// Veri çekme girişimi sonlandı.
Birden fazla asenkron işlemi aynı anda başlatmak ve hepsinin tamamlanmasını beklemek için Promise.all() kullanılabilir. Bu, bekleme sürelerini optimize eder.
function fetchResource(resourceName, delay) {
  return new Promise(resolve => {
    setTimeout(() => {
      console.log(`${resourceName} çekildi.`);
      resolve(`${resourceName} verisi`);
    }, delay);
  });
}
async function fetchMultipleResources() {
  console.log('Kaynaklar paralel olarak çekiliyor...');
  const [users, products, orders] = await Promise.all([
    fetchResource('Kullanıcılar', 3000), // 3 saniye
    fetchResource('Ürünler', 1000),    // 1 saniye
    fetchResource('Siparişler', 2000)   // 2 saniye
  ]);
  console.log('Tüm kaynaklar çekildi.');
  console.log('Kullanıcılar:', users);
  console.log('Ürünler:', products);
  console.log('Siparişler:', orders);
}
fetchMultipleResources();
// Beklenen Çıktı:
// Kaynaklar paralel olarak çekiliyor...
// (1 saniye sonra) Ürünler çekildi.
// (2 saniye sonra) Siparişler çekildi.
// (3 saniye sonra) Kullanıcılar çekildi.
// Tüm kaynaklar çekildi.
// Kullanıcılar: Kullanıcılar verisi
// Ürünler: Ürünler verisi
// Siparişler: Siparişler verisi
await Kullanımı: await anahtar kelimesi yalnızca async olarak işaretlenmiş fonksiyonların içinde kullanılabilir. Global kapsamda veya senkron fonksiyonlarda doğrudan await kullanmaya çalışmak sözdizimi hatasına yol açacaktır.
async Fonksiyonların Dönüş Değeri: Her async fonksiyon, döndürdüğü değeri otomatik olarak bir Promise içine sarar. Eğer bir değer döndürülmezse, Promise.resolve(undefined) döndürülür.
Hata Yönetimi: async/await ile hata yönetimi için try...catch blokları kullanmak, senkron koddaki hata yönetimine benzer bir yapı sunarak kodu daha okunabilir hale getirir. Promise reddedildiğinde, await bir hata fırlatır ve bu catch bloğu tarafından yakalanır.
Promise.all() ve Paralellik: Birden fazla bağımsız asenkron işlemi paralel olarak yürütmek ve hepsinin sonucunu beklemek için Promise.all() kullanın. Bu, toplam yürütme süresini önemli ölçüde azaltabilir. Eğer işlemlerden herhangi biri reddedilirse, Promise.all() hemen reddedilerek hatayı döndürür.
Bloke Edici Olmayan (Non-blocking) Yapı: Asenkron işlemler, uzun süren görevlerin ana iş parçacığını bloke etmesini engeller. Bu sayede uygulamanız kullanıcı etkileşimlerine yanıt vermeye devam eder ve daha akıcı bir kullanıcı deneyimi sunar.
Callback Hell'den Kaçınma: async/await, iç içe geçmiş yoğun geri çağırma (callback) fonksiyonlarından kaynaklanan "callback hell" sorununu çözmek için modern ve daha temiz bir alternatif sunar. Bu, kodun okunabilirliğini ve bakımını büyük ölçüde iyileştirir.
                İlişkisel veritabanları, veri bütünlüğünü sağlamak ve yedekliliği azaltmak amacıyla ilgili verileri genellikle birden fazla tabloda saklar. Eksiksiz bir bilgi kümesi elde etmek, bu farklı tabloların verilerini birleştirmeyi sıkça gerektirir. SQL Joins, aralarındaki ilgili bir sütuna dayanarak iki veya daha fazla tablodan satırları bağlayarak bu işlemi gerçekleştirmek için temel bir mekanizma sunar. Karmaşık veritabanı şemalarında farklı SQL Join türlerini anlamak, verimli ve doğru veri çekimi için hayati öneme sahiptir.
SQL Join operatörlerinin genel sözdizimi aşağıdaki gibidir:
SELECT
    kolon1, kolon2, ...
FROM
    tablo1
[INNER | LEFT | RIGHT | FULL] JOIN tablo2
    ON tablo1.ortak_kolon = tablo2.ortak_kolon
WHERE
    kosul;Yukarıdaki sözdiziminde yer alan her bir bileşen, belirli bir amaca hizmet eder:
SELECT kolon1, kolon2, ...: Sorgu sonucunda gösterilecek sütunları belirtir. Bu sütunlar birleştirilen tablolardan herhangi birinden seçilebilir.
FROM tablo1: Sorgunun ana tablosunu belirtir. Birleştirme işlemi bu tablodan başlar.
[INNER | LEFT | RIGHT | FULL] JOIN tablo2: Birleştirme türünü ve ikinci tabloyu belirtir. Dört ana Join türü vardır:
INNER JOIN: İki tabloda da eşleşen değerlere sahip satırları döndürür. Eğer her iki tabloda da bir eşleşme yoksa, o satır sonuç kümesine dahil edilmez. En yaygın kullanılan Join türüdür.
LEFT JOIN (veya LEFT OUTER JOIN): Sol tablodaki tüm satırları döndürür ve sağ tablodan eşleşen satırları getirir. Sol tablodaki bir satır için sağ tabloda eşleşme bulunamazsa, sağ tablonun sütunları için NULL değerleri döndürülür.
RIGHT JOIN (veya RIGHT OUTER JOIN): Sağ tablodaki tüm satırları döndürür ve sol tablodan eşleşen satırları getirir. Sağ tablodaki bir satır için sol tabloda eşleşme bulunamazsa, sol tablonun sütunları için NULL değerleri döndürülür.
FULL JOIN (veya FULL OUTER JOIN): Her iki tablodaki tüm satırları döndürür. Bir tabloda eşleşme olmasa bile, diğer tablodan gelen eşleşmeyen satırlar da dahil edilir ve eşleşmeyen taraftaki sütunlar için NULL değerleri döndürülür.
ON tablo1.ortak_kolon = tablo2.ortak_kolon: Join koşulunu belirtir. Bu koşul, iki tablo arasındaki hangi sütunların eşleştirilmesi gerektiğini tanımlar. Genellikle bu, birincil anahtar (Primary Key) ve yabancı anahtar (Foreign Key) ilişkisi olan sütunlardır.
WHERE kosul: İsteğe bağlı olarak, birleştirme işlemi tamamlandıktan sonra sonuç kümesini daha da filtrelemek için kullanılır.
Aşağıdaki örnekler için iki tablo kullandığımızı varsayalım:
-- Calisanlar Tablosu
CREATE TABLE Calisanlar (
    CalisanID INT PRIMARY KEY,
    Ad VARCHAR(50),
    Soyad VARCHAR(50),
    DepartmanID INT
);
INSERT INTO Calisanlar (CalisanID, Ad, Soyad, DepartmanID) VALUES
(1, 'Ayşe', 'Yılmaz', 101),
(2, 'Mehmet', 'Demir', 102),
(3, 'Zeynep', 'Kaya', 101),
(4, 'Ali', 'Can', 103),
(5, 'Elif', 'Tekin', NULL);
-- Departmanlar Tablosu
CREATE TABLE Departmanlar (
    DepartmanID INT PRIMARY KEY,
    DepartmanAdi VARCHAR(50)
);
INSERT INTO Departmanlar (DepartmanID, DepartmanAdi) VALUES
(101, 'İnsan Kaynakları'),
(102, 'Muhasebe'),
(103, 'Pazarlama'),
(104, 'Ar-Ge');Bu örnek, sadece hem Calisanlar hem de Departmanlar tablolarında eşleşen DepartmanID değerlerine sahip çalışanları ve departman adlarını döndürür.
SELECT
    C.Ad,
    C.Soyad,
    D.DepartmanAdi
FROM
    Calisanlar AS C
INNER JOIN
    Departmanlar AS D ON C.DepartmanID = D.DepartmanID;Çıktı Açıklaması: DepartmanID değeri NULL olan 'Elif Tekin' ve Departmanlar tablosunda eşleşmesi olmayan 'Ar-Ge' departmanı sonuç kümesine dahil edilmez. Sadece eşleşen veriler listelenir.
Bu örnek, Calisanlar tablosundaki tüm çalışanları ve varsa ilgili departman adlarını döndürür. Departmanı olmayan çalışanlar için departman adı NULL olarak görünür.
SELECT
    C.Ad,
    C.Soyad,
    D.DepartmanAdi
FROM
    Calisanlar AS C
LEFT JOIN
    Departmanlar AS D ON C.DepartmanID = D.DepartmanID;Çıktı Açıklaması: 'Elif Tekin' (DepartmanID'si NULL olan) listede yer alır ve DepartmanAdi sütunu için NULL değeri gösterilir. Departmanlar tablosunda olup Calisanlar tablosunda eşleşmesi olmayan 'Ar-Ge' departmanı sonuçta yer almaz.
Bu örnek, Departmanlar tablosundaki tüm departmanları ve varsa bu departmanlarda çalışan kişilerin adlarını döndürür. Çalışanı olmayan departmanlar için çalışan adları NULL olarak görünür.
SELECT
    C.Ad,
    C.Soyad,
    D.DepartmanAdi
FROM
    Calisanlar AS C
RIGHT JOIN
    Departmanlar AS D ON C.DepartmanID = D.DepartmanID;Çıktı Açıklaması: 'Ar-Ge' departmanı (DepartmanID'si 104) listede yer alır ve Ad ile Soyad sütunları için NULL değerleri gösterilir. Calisanlar tablosunda olup Departmanlar tablosunda eşleşmesi olmayan 'Elif Tekin' sonuçta yer almaz.
Bu örnek, her iki tablodaki tüm satırları döndürür. Eşleşme olmayan yerlerde NULL değerleri görünür.
SELECT
    C.Ad,
    C.Soyad,
    D.DepartmanAdi
FROM
    Calisanlar AS C
FULL JOIN
    Departmanlar AS D ON C.DepartmanID = D.DepartmanID;Çıktı Açıklaması: Hem departmanı olmayan 'Elif Tekin' (DepartmanAdi NULL) hem de çalışanı olmayan 'Ar-Ge' departmanı (Ad ve Soyad NULL) sonuç kümesinde yer alır. Diğer tüm eşleşen satırlar da gösterilir.
Tablo Takma Adları (Aliases): Join işlemlerinde, tablo adları yerine AS anahtar kelimesiyle takma adlar (örneğin Calisanlar AS C) kullanmak sorguları daha kısa ve okunabilir hale getirir. Bu, özellikle birden fazla tabloyla çalışırken veya bir tabloyu kendiyle birleştirirken (self-join) çok faydalıdır.
Performans: Büyük tablolar üzerinde karmaşık Join işlemleri performans sorunlarına yol açabilir. Uygun indeksleme ve sorgu optimizasyonları, bu sorunların önüne geçmede kritik öneme sahiptir.
NULL Değerler: LEFT, RIGHT ve FULL JOIN kullanırken, eşleşme olmayan taraftaki sütunlar için NULL değerlerinin döndürüldüğünü unutmayın. Bu durum, veri analizi yaparken dikkat edilmesi gereken önemli bir noktadır.
Birden Fazla JOIN: Bir sorguda ikiden fazla tabloyu birleştirmek için birden fazla JOIN ifadesi art arda kullanılabilir.
JOIN Koşulu: ON anahtar kelimesiyle belirtilen koşul, tablolar arasındaki ilişkinin doğru bir şekilde tanımlanmasını sağlar. Yanlış veya eksik bir koşul, hatalı veya eksik sonuçlara yol açabilir.
                Beslenme dünyasında ultra işlenmiş gıdalar (UİG'ler) genellikle şeytanlaştırılır. Haklı olarak da, çoğu zaman yüksek şeker, tuz ve sağlıksız yağ içerikleriyle obezite, kalp hastalıkları ve diyabet gibi sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilirler. Ancak bir gazeteci ve SEO yazarı olarak, konulara her zaman daha derinlemesine bakmayı severim. Peki, gerçekten de tüm ultra işlenmiş gıdalar tamamen zararlı mıdır? Yoksa bu geniş kategorinin içinde, belirli koşullar altında fayda sağlayabilecek bazı "gri alanlar" var mı?
Bugün, beslenme uzmanlarının bile şaşırtıcı bulabileceği bir konuyu ele alacağız: Hangi ultra işlenmiş gıdalar faydalı olabilir? Bu, kolay bir soru değil ve cevabı da basit "evet" veya "hayır" şeklinde değil. Unutmayalım ki "ultra işlenmiş" terimi, gıdanın ne kadar endüstriyel işlemden geçtiğini ve genellikle katkı maddeleri içerdiğini ifade eder. Bu, her zaman besin değerinin düşük olduğu anlamına gelmeyebilir, ancak çoğu zaman böyle olur. Ancak bazı istisnalar, özellikle modern yaşamın getirdiği ihtiyaçlar ve beslenme eksiklikleriyle mücadele etmek adına önemli roller üstlenebilir.
Öncelikle, ultra işlenmiş gıdanın tanımını netleştirelim. NOVA sınıflandırmasına göre, ultra işlenmiş gıdalar (Grup 4), genellikle evde bulunmayan endüstriyel içerikler ve çoklu işleme aşamaları içeren ürünlerdir. Şekerleme, fast food, paketli atıştırmalıklar, gazlı içecekler bu kategoriye girer. Genellikle lezzetli, ucuz ve uzun raf ömrüne sahip olmaları için tasarlanmışlardır. Bu özellikler onları cazip kılarken, besin değerlerinin düşük olması ve aşırı tüketim eğilimi nedeniyle sağlık için risk oluştururlar.
Peki, bu kötü ünün arkasında yatan nedenler nelerdir? Çoğu UİG, doğal lif, vitamin ve mineral açısından fakirdir. Bunun yerine, enerji yoğunluğu yüksek, ancak besin değeri düşük "boş kalori" sağlarlar. Ayrıca, tatlandırıcılar, renklendiriciler, emülgatörler gibi katkı maddeleri de içerirler ki bunların uzun vadeli etkileri hala tartışılmaktadır. Ancak tüm bunlara rağmen, bazı UİG'ler, belirli beslenme ihtiyaçlarını karşılamak üzere özel olarak tasarlanmıştır ve bu bağlamda faydalı olabilir.
İşte size şaşırtıcı gelebilecek, ancak dikkatli bir bakış açısıyla faydalı sayılabilecek ultra işlenmiş gıda örnekleri:
Zenginleştirilmiş Kahvaltılık Gevrekler (Düşük Şekerli ve Tam Tahıllı Seçenekler): Evet, birçoğu şeker yüklüdür ve kaçınılması gereken ürünlerdir. Ancak, bazı kahvaltılık gevrekler, özellikle tam tahıllı olanlar ve ilave şeker oranı düşük tutulanlar, demir, B vitaminleri (özellikle folik asit) ve lif gibi önemli besin maddeleriyle zenginleştirilmiştir. Özellikle hamile kadınlar için folik asit takviyesi, çocuklarda demir eksikliği anemisi riskini azaltmak veya vegan/vejetaryen bireylerin B12 vitamini alımını desteklemek adına pratik ve etkili bir yol olabilir. Burada anahtar kelime "düşük şekerli" ve "tam tahıllı" olmasıdır.
Bitkisel Süt Alternatifleri (Zenginleştirilmiş Olanlar): Badem sütü, soya sütü, yulaf sütü gibi ürünler, laktoz intoleransı olanlar, süt alerjisi olanlar veya vegan beslenenler için harika alternatiflerdir. Bu ürünlerin çoğu, inek sütünde bulunan kalsiyum, D vitamini ve B12 vitamini gibi önemli besin maddeleriyle zenginleştirilmiştir. Doğal hallerinde bu vitamin ve mineralleri içermezler, bu yüzden endüstriyel işlemle "ultra işlenmiş" kategorisine girseler de, beslenme eksikliklerini gidermek adına kritik bir rol oynarlar. Etiket okuma burada çok önemlidir; zenginleştirilmiş olup olmadığını kontrol edin ve ilave şekerden kaçının.
Bebek Mamaları: Anne sütünün yerine geçemese de, bazı durumlarda anne sütünün yetersiz kaldığı veya hiç verilemediği durumlarda bebek mamaları hayati öneme sahiptir. Bu mamalar, bebeklerin sağlıklı gelişimi için gerekli olan tüm besin maddelerini (protein, karbonhidrat, yağ, vitaminler ve mineraller) içerecek şekilde bilimsel olarak formüle edilmiş ultra işlenmiş ürünlerdir. En titizlikle düzenlenmiş gıda ürünlerinden biridir ve milyonlarca bebeğin yaşamını kurtarmış veya sağlıklı büyümesine olanak sağlamıştır.
Sporcu Besinleri (Özellikle Protein Tozları ve Bazı Barlar): Yoğun antrenman yapan sporcular, kas onarımı ve gelişimi için normal beslenmeyle alamayacakları kadar yüksek miktarda proteine ihtiyaç duyabilirler. Protein tozları, peynir altı suyu (whey), kazein veya bitkisel bazlı (bezelye, pirinç vb.) olabilir ve hızlı ve konsantre bir protein kaynağı sunar. Benzer şekilde, bazı sporcu barları, özellikle ilave şeker içermeyen ve yüksek protein/lif oranına sahip olanlar, antrenman sonrası toparlanma veya öğün yerine geçebilecek pratik çözümler sunabilir. Bunlar ultra işlenmiş kategorisine girse de, belirli bir ihtiyaca yönelik olarak optimize edilmişlerdir.
Tıbbi Beslenme Ürünleri (Örn. Besin Takviyeli İçecekler): Hastanelerde, yaşlı bakım evlerinde veya evde yeme güçlüğü çeken, iştahsız veya özel beslenme gereksinimleri olan bireyler için kullanılan besin takviyeli içecekler (örneğin, Ensure, Boost gibi markalar), beslenme yetersizliğini önlemek veya tedavi etmek için tasarlanmış ultra işlenmiş ürünlerdir. Bu ürünler, tüm makro ve mikro besinleri dengeli bir şekilde içerir ve hastaların sağlığını sürdürmeleri için kritik öneme sahiptir.
Bu örneklerde de görüldüğü gibi, ultra işlenmiş gıdaların faydalı olabilmesinin temel nedenleri şunlardır:
Besin Zenginleştirmesi (Fortifikasyon): Vitamin ve mineral eksiklikleriyle mücadele etmek için gıdalara eklenen besin maddeleri, özellikle hassas popülasyonlar için büyük önem taşır.
Erişilebilirlik ve Kolaylık: Bazı ultra işlenmiş gıdalar, özellikle yoğun yaşam tarzına sahip bireyler veya kısıtlı mutfak imkanları olanlar için, dengeli bir öğün veya besin takviyesi sağlamanın en pratik yolunu sunar.
Özel Beslenme İhtiyaçları: Alerjiler, intoleranslar, hastalıklar veya sporcu beslenmesi gibi özel durumlar, belirli ultra işlenmiş gıdaların vazgeçilmez olmasını sağlayabilir.
Raf Ömrü ve Güvenlik: İşlenmiş gıdalar, bozulma riskini azaltarak gıda güvenliğini artırır ve gıda israfını önlemeye yardımcı olabilir.
Bu istisnalar olsa da, ultra işlenmiş gıda tüketimine yaklaşımımızda dikkatli olmalıyız. Çoğu ultra işlenmiş gıda hala ana beslenme kaynağımız olmamalıdır. İşte dikkat etmeniz gerekenler:
Etiket Okuma: Her zaman besin etiketlerini kontrol edin. Şeker, tuz ve doymuş yağ oranının düşük, lif, vitamin ve mineral içeriğinin yüksek olduğundan emin olun.
İçerik Listesi: İçerik listesi ne kadar kısa ve anlaşılırsa o kadar iyidir. Bilmediğiniz, telaffuzu zor katkı maddelerinin çokluğu genellikle iyiye işaret değildir.
Bütünsel Beslenme Odaklılık: Bu "faydalı" ultra işlenmiş gıdalar bile, taze meyve, sebze, tam tahıllar, baklagiller ve yağsız protein kaynaklarından oluşan dengeli bir diyetin sadece küçük bir parçasını oluşturmalıdır.
Bağlam Önemlidir: Bir sporcu için protein tozu faydalıyken, hareketsiz bir birey için gereksiz kalori kaynağı olabilir. Tüketim kararınızı kişisel ihtiyaçlarınıza ve yaşam tarzınıza göre verin.
Sonuç olarak, ultra işlenmiş gıdalar dünyası siyah ve beyaz değildir. Evet, büyük bir kısmı sağlığımız için risk taşıyor ve mümkün olduğunca kaçınmalıyız. Ancak, modern gıda mühendisliği ve beslenme biliminin birleşimiyle, belirli ultra işlenmiş ürünler, özellikle besin eksikliklerini gidermek, özel diyet ihtiyaçlarını karşılamak veya hayat kurtarıcı çözümler sunmak adına önemli bir rol oynayabilir. Önemli olan, bilinçli seçimler yapmak, etiketleri okumak ve genel beslenme düzenimizin büyük bir kısmını işlenmemiş veya minimum işlenmiş gıdalardan oluşturmaktır. Her zaman olduğu gibi, denge ve bilgi anahtardır.
                Python, tarih ve saat verilerini işlemek için güçlü ve esnek bir modül olan datetime modülünü sunar. Bu modül, tarihleri, saatleri veya her ikisini birden temsil eden nesnelerle çalışmayı kolaylaştırır. Bir uygulamanın olayları zaman damgasıyla kaydetmesi, randevuları planlaması veya belirli bir zaman dilimindeki verileri analiz etmesi gerektiğinde, datetime modülü temel bir araç haline gelir.
datetime modülü, farklı ihtiyaçlar için çeşitli sınıflar sunar. En yaygın kullanılanları şunlardır:
date: Yıl, ay ve gün bilgilerini içerir.
time: Saat, dakika, saniye ve mikrosaniye bilgilerini içerir.
datetime: Hem tarih hem de saat bilgilerini içerir.
timedelta: İki tarih veya saat arasındaki farkı temsil eder.
Bu sınıfları kullanmak için öncelikle modülün içe aktarılması gerekir:
from datetime import date, time, datetime, timedeltaHer bir sınıfın temel kullanımını ve nesne oluşturma yöntemlerini inceleyelim:
date SınıfıBir date nesnesi oluşturmak için date(yıl, ay, gün) yapısı kullanılır. Yıl dört haneli, ay 1-12 arası, gün 1-31 arası bir değer olmalıdır.
from datetime import date
bugun = date(2023, 10, 26)
print(bugun)
# Çıktı: 2023-10-26Mevcut tarihi almak için date.today() metodu kullanılır.
from datetime import date
bugun_an = date.today()
print(f"Bugünün tarihi: {bugun_an}")
# Örnek Çıktı: Bugünün tarihi: 2023-10-26time SınıfıBir time nesnesi oluşturmak için time(saat, dakika, saniye, mikrosaniye) yapısı kullanılır. Mikrosaniye isteğe bağlıdır. Saat 0-23, dakika 0-59, saniye 0-59, mikrosaniye 0-999999 aralığında olmalıdır.
from datetime import time
su_an_saat = time(14, 30, 0, 500000) # 14:30:00.500000
print(su_an_saat)
# Çıktı: 14:30:00.500000datetime SınıfıHem tarih hem de saat bilgilerini içeren en yaygın kullanılan sınıftır. Bir datetime nesnesi oluşturmak için datetime(yıl, ay, gün, saat, dakika, saniye, mikrosaniye) yapısı kullanılır. Saat, dakika, saniye ve mikrosaniye parametreleri isteğe bağlıdır.
from datetime import datetime
belirli_zaman = datetime(2023, 10, 26, 15, 45, 30)
print(belirli_zaman)
# Çıktı: 2023-10-26 15:45:30Mevcut tarih ve saati almak için datetime.now() metodu kullanılır.
from datetime import datetime
su_an = datetime.now()
print(f"Şu anki tarih ve saat: {su_an}")
# Örnek Çıktı: Şu anki tarih ve saat: 2023-10-26 15:45:30.123456timedelta Sınıfıİki date, time veya datetime nesnesi arasındaki farkı temsil eder. Ayrıca, bir tarih veya saate belirli bir süre eklemek veya çıkarmak için de kullanılabilir.
from datetime import datetime, timedelta
bugun = datetime.now()
gelecek_hafta = bugun + timedelta(weeks=1)
gecen_ay = bugun - timedelta(days=30)
print(f"Bugün: {bugun}")
print(f"Gelecek hafta: {gelecek_hafta}")
print(f"Geçen ay: {gecen_ay}")strftime)strftime() metodu, datetime nesnelerini belirli bir formatta string'e dönüştürmek için kullanılır. Format kodları, tarih ve saat bileşenlerini temsil eder.
from datetime import datetime
simdi = datetime.now()
print(f"Varsayılan format: {simdi}") # Örnek: 2023-10-26 15:45:30.123456
# Özel formatlama
formatli_tarih_saat = simdi.strftime("%Y-%m-%d %H:%M:%S")
print(f"Formatlı (YYYY-MM-DD HH:MM:SS): {formatli_tarih_saat}") # Örnek: 2023-10-26 15:45:30
formatli_tarih_turkce = simdi.strftime("%d %B %Y, %A")
print(f"Formatlı (DD Ay YYYY, Gün): {formatli_tarih_turkce}") # Örnek: 26 Ekim 2023, Perşembe
formatli_saat_am_pm = simdi.strftime("%I:%M %p")
print(f"Formatlı (HH:MM AM/PM): {formatli_saat_am_pm}") # Örnek: 03:45 PMYaygın strftime format kodları:
%Y: Dört haneli yıl (örn. 2023)
%m: İki haneli ay (01-12)
%d: İki haneli gün (01-31)
%H: 24 saat formatında saat (00-23)
%M: İki haneli dakika (00-59)
%S: İki haneli saniye (00-59)
%f: Mikrosaniye (000000-999999)
%A: Haftanın tam adı (örn. Perşembe)
%B: Ayın tam adı (örn. Ekim)
%a: Haftanın kısa adı (örn. Per)
%b: Ayın kısa adı (örn. Eki)
%j: Yılın günü (001-366)
%w: Haftanın günü (0 Pazar, 6 Cumartesi)
%x: Yerel tarih formatı
%X: Yerel saat formatı
%c: Yerel tarih ve saat formatı
%I: 12 saat formatında saat (01-12)
%p: AM/PM göstergesi
strptime)strptime() metodu, belirli bir formatta string bir ifadeyi datetime nesnesine dönüştürmek için kullanılır. Bu, özellikle dış kaynaklardan alınan tarih verilerini işlerken önemlidir.
from datetime import datetime
tarih_string = "26-10-2023 16:00:00"
format_string = "%d-%m-%Y %H:%M:%S"
donusturulen_tarih = datetime.strptime(tarih_string, format_string)
print(f"String'den dönüştürülen datetime nesnesi: {donusturulen_tarih}")
# Çıktı: String'den dönüştürülen datetime nesnesi: 2023-10-26 16:00:00
# Farklı bir format
diger_tarih_string = "2023/10/26 4:00 PM"
diger_format = "%Y/%m/%d %I:%M %p"
donusturulen_tarih_2 = datetime.strptime(diger_tarih_string, diger_format)
print(f"İkinci örnek: {donusturulen_tarih_2}")
# Çıktı: İkinci örnek: 2023-10-26 16:00:00strptime metodunda kullanılan format string'in, dönüştürülecek string ile tam olarak eşleşmesi gerektiğini unutmamak önemlidir; aksi takdirde bir ValueError hatası alınır.
datetime nesneleri, standart karşılaştırma operatörleri (<, >, <=, >=, ==, !=) kullanılarak kolayca karşılaştırılabilir.
from datetime import datetime
simdi = datetime.now()
gelecek_zaman = datetime(2024, 1, 1, 0, 0, 0) # Yeni Yıl
gecmis_zaman = datetime(2023, 1, 1, 0, 0, 0) # Geçen Yıl Başlangıcı
print(f"Şimdi < Gelecek Zaman: {simdi < gelecek_zaman}")
print(f"Şimdi > Geçmiş Zaman: {simdi > gecmis_zaman}")
print(f"Gelecek Zaman == Geçmiş Zaman: {gelecek_zaman == gecmis_zaman}")Zaman Dilimleri (Timezones): datetime modülü varsayılan olarak zaman dilimi bilgisini içermez (naive datetime nesneleri). Zaman dilimi farklarını yönetmek için pytz gibi üçüncü taraf kütüphaneler veya Python 3.9 ve sonrası için zoneinfo modülü kullanılması önerilir.
Performans: Büyük ölçekli zaman serisi işlemleri veya çok sayıda tarih hesaplaması yapılıyorsa, pandas kütüphanesi gibi daha optimize edilmiş araçlar değerlendirilebilir.
Hata Yönetimi: strptime() kullanırken, geçersiz bir tarih string'i veya uyumsuz bir format verilirse ValueError hatası fırlatılır. Bu durumları try-except blokları ile yönetmek önemlidir.
Modül İçe Aktarımı: Genellikle from datetime import datetime, date, time, timedelta şeklinde belirli sınıfları içe aktarmak daha yaygındır. Ancak tüm modülü import datetime olarak içe aktarıp datetime.datetime.now() gibi kullanmak da mümkündür.
                Web tasarımında elementlerin yerleşimi ve düzeni, kullanıcı deneyimi açısından kritik bir öneme sahiptir. CSS'in display özelliği, elementlerin tarayıcı tarafından nasıl işleneceğini belirler. Bu özellik, yaygın olarak kullanılan block ve inline değerlerinin yanı sıra, bu ikisinin avantajlarını birleştiren inline-block değerini de sunar. Bu makalede, inline-block'un ne olduğunu, nasıl kullanıldığını ve web sayfalarınızda esnek düzenler oluşturmak için sunduğu faydaları detaylıca inceleyeceğiz.
Bir HTML elementine inline-block özelliklerini uygulamak için aşağıdaki CSS sözdizimi kullanılır:
.element-adi {
  display: inline-block;
}CSS'te elementler genellikle ya block seviyesinde ya da inline seviyesinde davranır:
Bir  Bir  Aşağıdaki örnekler,  Örnek 1: Temel Kutu Düzeni Üç adet  Bu örnekte, her bir  Örnek 2: Yatay Navigasyon Menüsü Bir navigasyon menüsündeki liste öğelerini ( Burada,  Örnek 3: Form Elemanlarını Düzenleme Form etiketlerini ( Bu örnekte, etiketler ve giriş alanları yan yana gelmiş ve etiketlere belirli bir genişlik verilerek giriş alanlarının daha düzenli görünmesi sağlanmıştır. Boşluk Sorunu (Whitespace Issue):  Dikey Hizalama ( Genişlik ve Yükseklik Kontrolü:  Tarayıcı Uyumluluğu:  Alternatif Düzen Modelleri: Karmaşık ve duyarlı (responsive) düzenler oluşturmak için block elementler: Tüm mevcut genişliği kaplar, yeni bir satırda başlar ve altındaki diğer elementleri de yeni bir satıra iter. Genişlik (width), yükseklik (height), üst/alt kenar boşluğu (margin-top, margin-bottom) ve dolgu (padding) değerleri uygulanabilir. Örnek: , .
    inline elementler: Sadece içeriği kadar yer kaplar, yeni bir satırda başlamaz ve diğer inline elementlerle aynı satırda yer alır. Genişlik ve yükseklik değerleri genellikle göz ardı edilir; üst/alt kenar boşluğu ve dolgu değerleri elementin düzenini etkilemez. Örnek: , , .
inline-block, bu iki davranışın en iyi yönlerini birleştirir:
    
inline element gibi diğer elementlerle aynı satırda yan yana durabilir.block element gibi genişlik (width), yükseklik (height), kenar boşluğu (margin) ve dolgu (padding) değerleri uygulanabilir.vertical-align özelliği ile dikey olarak hizalanabilir, bu da esnek düzenler oluşturmada büyük kolaylık sağlar.
Pratik Kullanım Örnekleri
inline-block'un farklı senaryolarda nasıl kullanılabileceğini göstermektedir.
div elementini yan yana konumlandırmak ve onlara belirli boyutlar vermek için inline-block kullanabiliriz.
/* CSS Kodu */
.kutu {
  display: inline-block;
  width: 150px;
  height: 100px;
  margin: 10px;
  padding: 20px;
  background-color: #f0f0f0;
  border: 1px solid #ccc;
  text-align: center;
  line-height: 100px; /* İçeriği dikey ortalamak için */
}.kutu elementi hem yan yana dizilmiş hem de kendine ait genişlik, yükseklik ve kenar boşluklarına sahip olmuştur.
) yatay olarak hizalamak için inline-block sıklıkla tercih edilir.
/* CSS Kodu */
nav ul {
  list-style: none; /* Liste işaretlerini kaldır */
  margin: 0;
  padding: 0;
  background-color: #333;
  overflow: hidden; /* float kullanıldığında parent'ı temizlemek için */
}
nav li {
  display: inline-block;
}
nav li a {
  display: block; /* Bağlantının tüm li alanını kaplaması için */
  color: white;
  text-align: center;
  padding: 14px 16px;
  text-decoration: none;
}
nav li a:hover {
  background-color: #555;
} elementlerine display: inline-block; uygulanarak yan yana sıralanmaları sağlanmıştır.  etiketine ise display: block; verilerek tıklanabilir alanın genişletilmesi ve padding uygulamasının doğru çalışması sağlanmıştır.
) ve giriş alanlarını () yan yana hizalamak için de inline-block kullanılabilir.
/* CSS Kodu */
.form-grup label {
  display: inline-block;
  width: 90px;
  text-align: right;
  margin-right: 10px;
}
.form-grup input {
  display: inline-block;
  padding: 5px;
  margin-bottom: 10px;
}
Önemli Notlar ve İpuçları
    
                    inline-block elementler arasında HTML kodunda bırakılan boşluklar (satır sonları, boşluklar) tarayıcı tarafından küçük bir boşluk olarak yorumlanabilir. Bu istenmeyen boşlukları gidermek için CSS (font-size: 0; parent elementte, sonra çocukta tekrar ayarla), HTML (etiketleri birleştirme yorumları), veya nadiren margin-left: -4px; gibi teknikler kullanılabilir. Ancak modern yaklaşımlarda flexbox veya grid gibi alternatifler bu sorunu doğal olarak çözmektedir.vertical-align): inline-block elementler, inline elementler gibi davranarak vertical-align özelliği ile dikey olarak hizalanabilir. Bu, aynı satırdaki farklı yükseklikteki elementlerin üst, orta veya alt hizalanmasında oldukça kullanışlıdır.inline-block elementlere doğrudan width ve height değerleri atanabilir, bu da düzen kontrolünü önemli ölçüde artırır. Bu, inline elementlerde mümkün değildir.display: inline-block; özelliği oldukça eski bir özelliktir ve tüm modern tarayıcılar tarafından geniş çapta desteklenir. Bu nedenle, genel uyumluluk konusunda endişe etmenize gerek yoktur.inline-block hala geçerli bir seçenek olsa da, günümüzde flexbox ve CSS Grid gibi daha güçlü ve esnek düzen modelleri mevcuttur. Bu modern yaklaşımlar, özellikle boşluk sorunları gibi inline-block'un bazı sınırlamalarını aşar.
                İlişkisel veritabanı yönetim sistemlerinde (RDBMS) veriler genellikle normalize edilmiş birden fazla tabloda saklanır. Bu tablolar arasındaki ilişkileri kullanarak anlamlı bir veri kümesi elde etmek için birleştirme (JOIN) işlemleri kritik öneme sahiptir. Bu makale, SQL'deki en yaygın ve temel birleştirme türlerinden biri olan INNER JOIN operatörünün kullanımını, sözdizimini ve pratik örneklerini teknik bir bakış açısıyla detaylandırmaktadır.
INNER JOIN, iki veya daha fazla tablodan ortak bir kolondaki eşleşen değerlere dayanarak satırları birleştirir. Yalnızca her iki tabloda da bir eşleşme bulunduğunda satırları sonuç kümesine dahil eder.
SELECT
    kolon1,
    kolon2,
    ...
FROM
    tablo1
INNER JOIN
    tablo2 ON tablo1.ortak_kolon = tablo2.ortak_kolon;
SELECT kolon1, kolon2, ...: Sonuç kümesinde görüntülemek istediğiniz kolonları belirtir. Bu kolonlar birleştirilen tablolardan herhangi birine ait olabilir. Kolon adları çakışıyorsa, tablo_adı.kolon_adı formatında belirtilmelidir.
FROM tablo1: Birleştirme işlemine başlayacağınız ilk tabloyu belirtir. Bu genellikle "sol" tablo olarak adlandırılır.
INNER JOIN tablo2: tablo1 ile birleştirmek istediğiniz ikinci tabloyu (sağ tablo) belirtir.
ON tablo1.ortak_kolon = tablo2.ortak_kolon: Bu kısım, birleştirme koşulunu tanımlar. Her iki tablodaki hangi kolonların eşleşmesi gerektiğini belirtir. INNER JOIN yalnızca bu koşulun doğru olduğu satırları döndürür. Kolonlar genellikle tablolar arasındaki birincil ve yabancı anahtar ilişkilerini temsil eder.
Aşağıdaki örneklerde, bir eğitim veritabanı senaryosu üzerinden INNER JOIN kullanımını inceleyeceğiz. Veritabanımızda Ogrenciler ve Kayitlar adında iki tablo olduğunu varsayalım.
Ogrenciler Tablosu:
CREATE TABLE Ogrenciler (
    OgrenciID INT PRIMARY KEY,
    Ad VARCHAR(50),
    Soyad VARCHAR(50)
);
INSERT INTO Ogrenciler (OgrenciID, Ad, Soyad) VALUES
(1, 'Ayşe', 'Yılmaz'),
(2, 'Mehmet', 'Demir'),
(3, 'Zeynep', 'Kaya'),
(4, 'Ali', 'Can');
Kayitlar Tablosu:
CREATE TABLE Kayitlar (
    KayitID INT PRIMARY KEY,
    OgrenciID INT,
    KursAdi VARCHAR(100),
    FOREIGN KEY (OgrenciID) REFERENCES Ogrenciler(OgrenciID)
);
INSERT INTO Kayitlar (KayitID, OgrenciID, KursAdi) VALUES
(101, 1, 'Veritabanı Yönetimi'),
(102, 2, 'Programlamaya Giriş'),
(103, 1, 'Web Geliştirme'),
(104, 3, 'Veri Analizi');
Hangi öğrencinin hangi kursa kayıtlı olduğunu görmek için Ogrenciler ve Kayitlar tablolarını OgrenciID kolonu üzerinden birleştirelim.
SELECT
    O.Ad,
    O.Soyad,
    K.KursAdi
FROM
    Ogrenciler AS O
INNER JOIN
    Kayitlar AS K ON O.OgrenciID = K.OgrenciID;
Açıklama: Bu sorgu, Ogrenciler tablosundaki her OgrenciID ile Kayitlar tablosundaki eşleşen OgrenciID değerlerini bulur. Sonuç olarak, kayıtlı her öğrencinin adı, soyadı ve aldığı kursun adını listeler. AS O ve AS K takma adlar (aliases) kullanarak sorguyu daha okunabilir hale getirdik.
Şimdi üçüncü bir tablo, KursDetaylari ekleyelim ve bir öğrencinin aldığı kursun detaylarını (örneğin, ders saati) görmek isteyelim.
KursDetaylari Tablosu:
CREATE TABLE KursDetaylari (
    KursAdi VARCHAR(100) PRIMARY KEY,
    DersSaati INT,
    KrediSayisi INT
);
INSERT INTO KursDetaylari (KursAdi, DersSaati, KrediSayisi) VALUES
('Veritabanı Yönetimi', 45, 3),
('Programlamaya Giriş', 60, 4),
('Web Geliştirme', 50, 3),
('Veri Analizi', 75, 5);
Öğrencilerin hangi kurslara kayıtlı olduğunu ve bu kursların ders saatlerini listeleyen bir sorgu oluşturalım:
SELECT
    O.Ad,
    O.Soyad,
    K.KursAdi,
    KD.DersSaati
FROM
    Ogrenciler AS O
INNER JOIN
    Kayitlar AS K ON O.OgrenciID = K.OgrenciID
INNER JOIN
    KursDetaylari AS KD ON K.KursAdi = KD.KursAdi;
Açıklama: Bu sorgu, Ogrenciler, Kayitlar ve KursDetaylari tablolarını zincirleme bir şekilde birleştirir. İlk olarak öğrencilerle kayıtları, ardından kayıtlarla kurs detaylarını eşleştirerek her öğrencinin aldığı kursun adını ve ders saatini getirir.
Sadece 50 ders saatinden fazla olan kurslara kayıtlı öğrencileri görmek isteyelim:
SELECT
    O.Ad,
    O.Soyad,
    K.KursAdi,
    KD.DersSaati
FROM
    Ogrenciler AS O
INNER JOIN
    Kayitlar AS K ON O.OgrenciID = K.OgrenciID
INNER JOIN
    KursDetaylari AS KD ON K.KursAdi = KD.KursAdi
WHERE
    KD.DersSaati > 50;
Açıklama: Önceki sorguya bir WHERE koşulu eklenerek, sadece DersSaati 50'den büyük olan kurslara kayıtlı öğrenciler filtrelenmiştir. INNER JOIN işlemi tamamlandıktan sonra filtreleme uygulanır.
ON ve WHERE Koşulları: ON koşulu, tabloların nasıl birleştirileceğini tanımlarken, WHERE koşulu birleştirilmiş sonuç kümesini daha da filtrelemek için kullanılır. ON koşulundaki eşleşmeyen satırlar hiçbir zaman sonuç kümesine dahil edilmezken, WHERE koşulu birleştirme sonrası sonuçları etkiler.
Kolon Adı Çakışmaları ve Takma Adlar: Farklı tablolarda aynı ada sahip kolonlar varsa (örneğin, her iki tabloda da bir ID kolonu), sorguda bu kolonları belirtirken tablo adı ön eki (tablo_adı.kolon_adı) veya takma adlar (alias.kolon_adı) kullanmak zorunludur. Bu, "ambiguous column name" (belirsiz kolon adı) hatasını önler ve sorgunun okunabilirliğini artırır.
Performans İpuçları: Büyük tablolarda INNER JOIN performansı için birleştirme koşulunda kullanılan kolonlarda indekslerin bulunması kritik öneme sahiptir. İndeksler, veritabanı motorunun eşleşen satırları çok daha hızlı bulmasına yardımcı olur.
NULL Değerler: INNER JOIN, ON koşulunda NULL değerlerle eşleşme yapmaz. Eğer bir tabloda eşleşme kolonu NULL ise, bu satır INNER JOIN sonucunda yer almaz. NULL değerleri de dahil etmek isterseniz, LEFT JOIN veya RIGHT JOIN gibi farklı JOIN türlerini değerlendirmeniz gerekebilir.
Veri Bütünlüğü: INNER JOIN kullanırken, birleştirme koşulunda kullanılan kolonlardaki veri bütünlüğünün doğru olduğundan emin olun. Tutarsız veriler veya yanlış eşleşme koşulları hatalı veya eksik sonuçlara yol açabilir.
                Python'ın standart kütüphanesinin bir parçası olan math modülü, temel ve gelişmiş matematiksel fonksiyonlara erişim sağlar. Bu modül, bilimsel hesaplamalar, mühendislik uygulamaları ve karmaşık matematiksel problemlerin çözümü için vazgeçilmez bir araçtır. math modülü, çoğu durumda kayan noktalı sayılar (float) üzerinde işlem yapmak üzere tasarlanmıştır ve sabitler, trigonometrik fonksiyonlar, logaritmik fonksiyonlar, üs alma işlemleri ve daha fazlasını içerir.
math modülünü kullanmak için öncelikle onu Python programınıza dahil etmeniz gerekmektedir. Bu işlem, genellikle dosyanın başında import anahtar kelimesi kullanılarak yapılır. Modül dahil edildikten sonra, içerdiği fonksiyonlara ve sabitlere math. öneki ile erişilir.
import math
# Bir fonksiyona erişim
sonuc = math.sqrt(25)
# Bir sabite erişim
pi_degeri = math.pi
Yukarıdaki sözdizimi, math modülünün nasıl kullanılacağına dair temel prensipleri ortaya koymaktadır. Her bir bileşenin işlevi aşağıdaki gibidir:
import math: Bu ifade, Python'a math adlı modülü yüklemesini söyler. Modül yüklendikten sonra, içinde tanımlı tüm fonksiyonlar, sınıflar ve değişkenler programınızda kullanılabilir hale gelir.
math.fonksiyon_adı(argümanlar): Modül içindeki bir fonksiyona erişmek için kullanılır. math. öneki, fonksiyonun math modülüne ait olduğunu belirtir ve aynı ada sahip diğer fonksiyonlarla olası ad çakışmalarını önler. Örneğin, math.sqrt(25) ifadesi 25'in karekökünü hesaplar.
math.sabit_adı: Modül içinde tanımlanmış matematiksel sabitlere erişmek için kullanılır. Örneğin, math.pi sabiti pi (π) değerini, math.e sabiti Euler sayısını (e) temsil eder.
Aşağıdaki örnekler, math modülünün çeşitli fonksiyonlarının gerçek dünya senaryolarında nasıl kullanılabileceğini göstermektedir.
Örnek 1: Temel Sabitler ve Karekök Hesaplama
import math
# Pi ve Euler sabitlerini kullanma
print(f"Pi değeri: {math.pi}")
print(f"e değeri: {math.e}")
# Bir sayının karekökünü bulma
sayi = 144
karekok = math.sqrt(sayi)
print(f"{sayi}'nin karekökü: {karekok}")
# Bir sayının üssünü alma (2^3)
us_alma = math.pow(2, 3)
print(f"2 üzeri 3: {us_alma}")
Bu örnek, math.pi ve math.e gibi sabitlerin nasıl kullanıldığını ve math.sqrt() ile bir sayının karekökünün, math.pow() ile de bir sayının üssünün nasıl hesaplandığını göstermektedir.
Örnek 2: Trigonometrik Fonksiyonlar
import math
# Açı değerini radyana çevirme (trigonometrik fonksiyonlar radyan bekler)
derece = 90
radyan = math.radians(derece)
print(f"{derece} derece radyan olarak: {radyan}")
# Sinüs, Kosinüs ve Tanjant hesaplama
sinus_degeri = math.sin(radyan)
cosinus_degeri = math.cos(radyan)
tanjant_degeri = math.tan(radyan)
print(f"sin({derece}°): {sinus_degeri}")
print(f"cos({derece}°): {cosinus_degeri}")
print(f"tan({derece}°): {tanjant_degeri}")
Bu örnek, math.radians() fonksiyonunun dereceleri radyanlara dönüştürmek için nasıl kullanıldığını ve ardından math.sin(), math.cos(), math.tan() gibi trigonometrik fonksiyonların nasıl uygulandığını göstermektedir.
Örnek 3: Logaritmik ve Tavan/Taban Fonksiyonları
import math
# Doğal logaritma (ln) ve 10 tabanında logaritma (log10)
sayi_log = 100
dogal_log = math.log(sayi_log)
taban10_log = math.log10(sayi_log)
taban2_log = math.log2(sayi_log) # Python 2.6 ve sonrası
print(f"{sayi_log}'un doğal logaritması: {dogal_log}")
print(f"{sayi_log}'un 10 tabanında logaritması: {taban10_log}")
print(f"{sayi_log}'un 2 tabanında logaritması: {taban2_log}")
# Tavan (ceil) ve Taban (floor) değerleri
ondalikli_sayi = 4.7
tavan_degeri = math.ceil(ondalikli_sayi)
taban_degeri = math.floor(ondalikli_sayi)
print(f"{ondalikli_sayi}'nin tavan değeri: {tavan_degeri}")
print(f"{ondalikli_sayi}'nin taban değeri: {taban_degeri}")
Bu örnek, math.log(), math.log10(), math.log2() fonksiyonlarının farklı tabanlarda logaritma hesaplamak için kullanılışını ve math.ceil() ile bir sayıyı yukarı, math.floor() ile aşağı tam sayıya yuvarlamanın nasıl yapıldığını açıklamaktadır.
Kayan Noktalı Sayılar (float): math modülündeki fonksiyonların çoğu, kayan noktalı sayılarla (float) çalışmak üzere tasarlanmıştır. Tam sayı (int) argümanları genellikle otomatik olarak kayan noktalı sayılara dönüştürülür.
Açı Birimleri: Trigonometrik fonksiyonlar (sin, cos, tan vb.) açıları radyan cinsinden bekler. Derece cinsinden bir açıyı kullanmak için math.radians() fonksiyonunu kullanarak önce radyanlara dönüştürmeniz gerekmektedir.
Hata Yönetimi: Geçersiz argümanlar (örneğin, negatif bir sayının karekökü math.sqrt(-1)) ValueError hatasına neden olabilir. Bu tür durumları ele almak için uygun hata yönetimi (try-except blokları) kullanılmalıdır.
math.pow() ve ** Operatörü: Python'da üs alma işlemi için hem math.pow() fonksiyonu hem de ** operatörü bulunur. math.pow() her zaman kayan noktalı bir sonuç dönerken, ** operatörü, işlenenlerin türüne bağlı olarak bir tam sayı veya kayan noktalı sonuç döndürebilir.
math.fabs() ve abs(): Mutlak değer almak için math.fabs() ve yerleşik abs() fonksiyonları mevcuttur. math.fabs() her zaman kayan noktalı bir sonuç dönerken, abs() işlenenle aynı türde bir sonuç döner.
                Web geliştirme sürecinde, etkili ve erişilebilir bir kullanıcı deneyimi sunmanın temelini, iyi yapılandırılmış bir HTML düzeni oluşturur. HTML layout, bir web sayfasının içeriğini mantıksal ve hiyerarşik bir şekilde organize etmek için kullanılan elemanları ve teknikleri ifade eder. Doğru layout kullanımı, arama motoru optimizasyonu (SEO) için kritik öneme sahip olduğu gibi, ekran okuyucular gibi yardımcı teknolojilerle etkileşimde bulunan kullanıcılar için de sayfa içeriğinin anlaşılabilirliğini artırır. Bu kılavuz, HTML'in yapısal elemanlarını kullanarak modern web sayfaları oluşturmanın temel prensiplerini detaylandıracaktır.
HTML layout oluştururken kullanılan temel yapısal ve semantik elemanlar, bir web sayfasının ana bölgelerini tanımlar. Aşağıdaki kod bloğu, tipik bir HTML sayfa düzeninin temel sözdizimini göstermektedir.
    Web Sitesi Başlığı
    
 
    
        Ana İçerik Bölümü
        Bu bölümde sayfanın ana içeriği yer alır.
     
    
 
HTML5 ile tanıtılan semantik etiketler, geliştiricilere içeriğin amacını tarayıcılara ve arama motorlarına daha net bir şekilde iletme imkanı sunar. Bu etiketlerin her biri, belirli bir içeriğin türünü ve rolünü belirtir.
: Bir dokümanın veya bölümün giriş içeriğini temsil eder. Genellikle başlıklar, logolar, navigasyon menüleri ve arama formları gibi ögeleri içerir.
: Sayfadaki diğer bölümlere veya farklı sayfalara bağlantı sağlayan navigasyon linklerini içerir. Genellikle birincil navigasyon menüleri için kullanılır.
: Dokümanın veya uygulamanın baskın içeriğini temsil eder. Bir HTML dokümanında yalnızca bir adet  etiketi bulunmalıdır.
: Bağımsız, kendi kendine yeten bir içerik parçasını temsil eder. Bir blog yazısı, haber makalesi veya kullanıcı yorumu gibi içerikler için idealdir.
: Geniş bir belgeyi veya uygulamayı mantıksal tematik gruplara ayırmak için kullanılır. Genellikle bir başlık (-) ile başlar.
: Ana içeriğin dışında kalan ancak ana içerikle ilişkili olan içeriği temsil eder. Genellikle yan paneller, reklamlar veya alıntı blokları için kullanılır.
: Bir dokümanın veya bölümün altbilgisini temsil eder. Genellikle telif hakkı bilgileri, yazar bilgileri, iletişim bilgileri ve ilgili linkler bulunur.
Aşağıdaki örnekler, yukarıda açıklanan HTML layout elemanlarının farklı senaryolarda nasıl kullanılabileceğini göstermektedir. Örnek 1: Temel Web Sayfası Düzeni Bu, sitemizin ana içeriğidir. Sayfamızı keşfetmek için yukarıdaki menüyü kullanın. Örnek 2: Blog Yazısı Düzeni Yazar: Jane Doe • Tarih: 15 Kasım 2023 Bu makale, HTML layout prensiplerini detaylıca inceler. Web sayfalarının düzeni, kullanıcı deneyimi için kritik öneme sahiptir. Etkili ve sürdürülebilir bir HTML layout oluşturmak için aşağıdaki ipuçlarını göz önünde bulundurmak önemlidir: Semantik Etiket Kullanımı: Her zaman içeriğin anlamına en uygun semantik HTML5 etiketlerini ( CSS ile Ayırma: HTML, içeriğin yapısını tanımlarken, içeriğin görsel sunumu ve yerleşimi tamamen CSS (Cascading Style Sheets) ile yönetilmelidir. HTML markup'ınıza stil bilgisi eklemekten kaçının. Erişilebilirlik: Semantik etiketler, ekran okuyucular gibi yardımcı teknolojilerin web sayfasını daha iyi anlamasına yardımcı olur. Bu da web sitenizin daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlar. Mobil Uyumluluk: Modern web layout'ları genellikle responsive tasarım ilkeleriyle birleştirilir. HTML yapınızı oluştururken, farklı ekran boyutlarına uyum sağlayabilecek esnek bir temel oluşturmaya özen gösterin. Web tasarımında estetik ve kullanıcı deneyimi açısından düzenli bir yerleşim, bir sayfanın başarısı için kritik öneme sahiptir. CSS (Cascading Style Sheets), öğelerin konumlandırılması ve hizalanması konusunda güçlü araçlar sunar. Bu kılavuz, metinlerden kutu modellere kadar çeşitli web öğelerini etkili bir şekilde hizalamak için kullanabileceğiniz CSS özelliklerini teknik bir yaklaşımla ele almaktadır. Sayfa düzeninizi optimize etmek ve görsel hiyerarşiyi güçlendirmek için bu özelliklerin nasıl kullanılacağını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. CSS'te hizalama işlemleri, genellikle bir seçiciye uygulanan özellik-değer çiftleri şeklinde ifade edilir. Hizalama özelliği, belirli bir bağlama veya kapsayıcıya göre öğenin konumunu belirler. Temel sözdizimi aşağıdaki gibidir: Burada  CSS'te hizalama, farklı bağlamlarda çeşitli özellikler aracılığıyla sağlanır. İşte en yaygın kullanılan hizalama yöntemleri ve özellikleri: Metin ve Satır İçi Öğelerin Hizalanması ( Dikey Hizalama ( Blok Öğeleri Yatay Ortalamak ( Flexbox ile Hizalama: CSS Grid ile Hizalama: Aşağıdaki örnekler, farklı hizalama senaryolarını göstermektedir. Bir paragraf içindeki metni ortalamak için  Bu metin ortalanmış olacaktır. Belirli bir genişliğe sahip bir  Bu blok öğe ortalanmıştır. Bir kapsayıcı içindeki öğeleri hem yatay hem de dikey olarak ortalamak için Flexbox kullanılır. Bir grid kapsayıcısındaki öğeyi veya öğeleri hem yatay hem de dikey olarak ortalamak için Grid özellikleri kullanılır. Bağlama Duyarlılık: Hizalama özellikleri, uygulandıkları kapsayıcının veya öğenin  Genişlik Kısıtlaması: Bir blok öğeyi  Dikey Ortalamada Zorluklar: Geleneksel CSS yöntemleriyle (Flexbox veya Grid olmadan) dikey ortalama genellikle daha karmaşıktır.  Flexbox ve Grid Ekseni Anlayışı: Flexbox ve Grid'de hizalama yaparken, ana eksen (main-axis) ve çapraz eksen (cross-axis) kavramlarını iyi anlamak kritiktir.  Tarayıcı Uyumluluğu: Özellikle Flexbox ve Grid gibi modern layout modülleri, güncel tarayıcılarda geniş çapta desteklenmektedir. Ancak eski tarayıcıları hedefliyorsanız, ön ekler (vendor prefixes) veya alternatif yöntemler kullanmanız gerekebilir. Web sayfaları, tarayıcılar tarafından yüklenirken bir Belge Nesne Modeli (DOM) olarak yapılandırılır. Bu model, HTML belgesinin mantıksal yapısını temsil eder ve JavaScript'in web sayfasının içeriğine, yapısına ve stiline dinamik olarak erişmesini ve bunları değiştirmesini sağlayan bir API (Uygulama Programlama Arayüzü) sunar. Bu makale, JavaScript kullanarak HTML DOM ile nasıl etkileşim kuracağınızı, elementleri nasıl seçeceğinizi, içeriklerini ve stillerini nasıl değiştireceğinizi ve olayları nasıl yöneteceğinizi adım adım açıklayacaktır. JavaScript'in DOM ile etkileşim kurmasının temelinde, belgedeki HTML elementlerini seçmek ve ardından bu elementlerin özelliklerine veya metotlarına erişmek yatar. Aşağıdaki sözdizimleri, en yaygın DOM seçim ve manipülasyon yöntemlerini özetlemektedir: Element Seçim Metotları: Element Özellikleri ve Metotları: Aşağıdaki örnekler, JavaScript'in DOM ile nasıl etkileşim kurduğunu göstermektedir. Örnek 1: Bir HTML Elementinin İçeriğini Güncelleme Bu örnekte, bir paragraf elementinin metin içeriği JavaScript ile değiştirilmektedir. Merhaba Dünya! Örnek 2: Bir Elementin Stilini Değiştirme Bu örnek, bir  Örnek 3: Yeni Bir Element Oluşturma ve Ekleme Bu örnek, dinamik olarak yeni bir liste öğesi oluşturup mevcut bir listeye ekler. Örnek 4: Bir Olay Dinleyicisi Ekleme Bu örnek, bir butona tıklanma olayını dinler ve tıklandığında bir paragrafın içeriğini günceller. Henüz tıklanmadı. Betik Yerleşimi ve Yükleme: JavaScript kodunuzun HTML DOM elementlerine erişmeye çalışmadan önce, bu elementlerin tarayıcı tarafından yüklenmiş ve DOM'a eklenmiş olması gerekir. Bu genellikle  Performans İpuçları: Kapsamlı DOM manipülasyonları performans maliyetli olabilir. Büyük değişiklikler yaparken, elementleri DOM'dan kaldırın, değişiklikleri yapın ve sonra tekrar ekleyin. Ayrıca, birden fazla stil değişikliği için  Güvenlik (XSS): Kullanıcı girdilerini  SQL veritabanlarında, farklı tablolar arasında ilişkisel veri kümelerini birleştirmek temel bir işlemdir.  Aşağıdaki örneklerde,  Bu sorgu, tüm müşterileri ve onların mevcut siparişlerini listeler. Eğer bir müşterinin hiç siparişi yoksa,  Birden fazla tabloyu birleştirmek için zincirleme  Sol Tablo Önceliği:  Performans Etkisi: Büyük tablolarda  Alias Kullanımı: Tablo isimleri için kısa takma adlar ( 2025 © Tüm Hakları Saklıdır.: Pratik Kullanım Örnekleri
Bu örnek, tipik bir web sayfasının ana hatlarını, header, navigasyon, ana içerik ve footer kullanarak nasıl oluşturulacağını gösterir.Web Sitem
    
Hoş Geldiniz!
        
Bir blog yazısı gibi kendi içinde bağımsız bir içeriği () ve bununla ilgili ek bilgileri () içeren bir düzen örneği.Blog Başlığı
    
HTML Layout Kullanımı
        Giriş
            İpuçları/Önemli Notlar
    
, , , , , , ) tercih edin. Bu, hem SEO hem de erişilebilirlik açısından faydalıdır.
                
Temel Sözdizimi
selector {
    alignment-property: value;
}
selector, stillerin uygulanacağı HTML öğesini veya öğe grubunu temsil eder. alignment-property, hizalama türünü belirleyen CSS özelliğidir (örneğin, text-align, justify-content) ve value ise bu hizalamanın nasıl gerçekleştirileceğini (örneğin, center, flex-start) tanımlar.
Detaylı Açıklama
    
text-align):
Bu özellik, bir blok öğesinin içindeki metni ve satır içi (inline) öğeleri yatay olarak hizalamak için kullanılır. Yaygın değerleri left, right, center ve justify'dir.vertical-align):inline, inline-block veya table-cell öğelerinin dikey hizalamasını kontrol eder. Genellikle metin ve ikonların aynı satırda dikey olarak hizalanmasında kullanılır. Değerleri arasında top, middle, bottom, baseline ve yüzde değerleri bulunur.margin: auto):
Belirli bir genişliğe sahip blok seviyesi öğeleri (örneğin, margin-left ve margin-right özelliklerini auto olarak ayarlamak yaygın bir yöntemdir. Bu, genellikle margin: 0 auto; şeklinde kullanılır.
    
CSS Flexbox, öğeleri tek boyutlu bir eksen boyunca (yatay veya dikey) hizalamak için güçlü bir model sunar.
        
            
justify-content: Ana eksen boyunca (varsayılan olarak yatay) öğelerin nasıl dağıtılacağını kontrol eder. Değerleri: flex-start, flex-end, center, space-between, space-around, space-evenly.align-items: Çapraz eksen boyunca (varsayılan olarak dikey) öğelerin nasıl hizalanacağını kontrol eder. Değerleri: flex-start, flex-end, center, stretch, baseline.align-self: Tek bir flex öğesinin çapraz eksendeki hizalamasını, kapsayıcının align-items değerini geçersiz kılarak ayarlar.
CSS Grid, öğeleri iki boyutlu (hem yatay hem dikey) bir ızgara içinde hizalamak için tasarlanmıştır.
        
            
justify-items: Bir grid kapsayıcısının içindeki öğelerin satır içi (inline) eksende nasıl hizalanacağını kontrol eder. Değerleri: start, end, center, stretch.align-items: Bir grid kapsayıcısının içindeki öğelerin blok (block) eksende nasıl hizalanacağını kontrol eder. Değerleri: start, end, center, stretch.place-items: align-items ve justify-items için bir kısaltmadır.justify-self: Tek bir grid öğesinin satır içi eksendeki hizalamasını, kapsayıcının justify-items değerini geçersiz kılarak ayarlar.align-self: Tek bir grid öğesinin blok eksendeki hizalamasını, kapsayıcının align-items değerini geçersiz kılarak ayarlar.place-self: align-self ve justify-self için bir kısaltmadır.
Pratik Kullanım Örnekleri
Metin Hizalama
text-align özelliği kullanılır.
.centered-text {
    text-align: center;
    color: #333;
    font-size: 1.2em;
}
Blok Öğeyi Yatay Ortalamak
margin: auto kullanılır.
.centered-block {
    width: 60%; /* Ortalamak için genişlik gerekli */
    margin: 0 auto;
    padding: 20px;
    background-color: #f0f0f0;
    border: 1px solid #ccc;
    text-align: center; /* İçindeki metni de ortalar */
}
Flexbox ile Öğeleri Ortalamak
.flex-container {
    display: flex;
    justify-content: center; /* Yatayda ortala */
    align-items: center;     /* Dikeyde ortala */
    height: 200px;           /* Kapsayıcıya yükseklik verilmeli */
    background-color: #e0f2f7;
    border: 1px solid #a7d9ed;
}
.flex-item {
    padding: 15px 30px;
    background-color: #007bff;
    color: white;
    font-weight: bold;
    border-radius: 5px;
}
Grid ile Öğeleri Ortalamak
.grid-container {
    display: grid;
    place-items: center; /* Hem yatay hem dikeyde ortalar */
    height: 200px;       /* Kapsayıcıya yükseklik verilmeli */
    background-color: #e6ffe6;
    border: 1px solid #b3e6b3;
}
.grid-item {
    padding: 15px 30px;
    background-color: #28a745;
    color: white;
    font-weight: bold;
    border-radius: 5px;
}
Önemli Notlar
    
                    display özelliğine göre farklılık gösterir. Örneğin, text-align yalnızca blok seviyesi kapsayıcıların içindeki metin ve satır içi öğeler üzerinde etkilidir; bir blok öğeyi kendi başına ortalamaz.margin: auto; ile yatay olarak ortalamak için öğeye mutlaka bir genişlik (width) değeri atanmalıdır. Aksi takdirde, öğe tüm mevcut genişliği kaplayacak ve ortalanmayacaktır.vertical-align sadece satır içi öğeler veya tablo hücreleri için etkilidir. Blok öğeleri dikey olarak ortalamak için Flexbox, Grid veya mutlak konumlandırma (position: absolute; top: 50%; transform: translateY(-50%);) gibi modern teknikler tercih edilmelidir.flex-direction veya grid-template-columns/rows gibi özellikler, bu eksenlerin yönünü belirler ve dolayısıyla justify-content ve align-items'ın davranışını doğrudan etkiler.
                
Temel Sözdizimi
// Element seçimi
document.getElementById("elementId");
document.getElementsByClassName("className");
document.getElementsByTagName("tagName");
document.querySelector("cssSelector");
document.querySelectorAll("cssSelector");
// Element özellikleri ve metotları
element.innerHTML;
element.textContent;
element.style.propertyName;
element.setAttribute("attributeName", "value");
element.classList.add("className");
element.addEventListener("eventName", functionHandler);
document.createElement("tagName");
parentElement.appendChild(childElement);
parentElement.removeChild(childElement);Detaylı Açıklama
    
document Nesnesi: DOM'a erişimin ana giriş noktasıdır. Tüm HTML belgesini temsil eder.
            
    document.getElementById("elementId"): Belirtilen id niteliğine sahip tek bir elementi döndürür. id'ler bir sayfada benzersiz olmalıdır.document.getElementsByClassName("className"): Belirtilen sınıf adına sahip tüm elementleri içeren bir HTMLCollection döndürür. Canlı bir koleksiyondur, yani DOM'daki değişiklikler koleksiyonu otomatik olarak günceller.document.getElementsByTagName("tagName"): Belirtilen etiket adına sahip tüm elementleri içeren bir HTMLCollection döndürür.document.querySelector("cssSelector"): Belirtilen CSS seçici ile eşleşen belgedeki ilk elementi döndürür.document.querySelectorAll("cssSelector"): Belirtilen CSS seçici ile eşleşen tüm elementleri içeren bir NodeList döndürür. Statik bir koleksiyondur.
            
    element.innerHTML: Bir elementin HTML içeriğini (alt elementler dahil) alır veya ayarlar. HTML etiketlerini yorumlar.element.textContent: Bir elementin ve tüm alt elementlerinin metin içeriğini alır veya ayarlar. HTML etiketlerini metin olarak ele alır.element.style.propertyName: Bir elementin CSS stil özelliklerine erişim sağlar. Örneğin, element.style.backgroundColor = "red";.element.setAttribute("attributeName", "value"): Bir elementin belirtilen niteliğini ayarlar veya günceller. Örneğin, element.setAttribute("href", "https://example.com");.element.classList: Bir elementin CSS sınıflarını yönetmek için bir dizi metot (add, remove, toggle, contains) sunar.element.addEventListener("eventName", functionHandler): Bir elemente olay dinleyicisi ekler. Örneğin, bir butona tıklama olayını dinlemek için "click" kullanılır.document.createElement("tagName"): Belirtilen etiket adıyla yeni bir HTML elementi oluşturur.parentElement.appendChild(childElement): Belirtilen bir çocuğu, belirtilen ana elementin son çocuğu olarak ekler.parentElement.removeChild(childElement): Belirtilen ana elementten belirtilen çocuğu kaldırır.
Pratik Kullanım Örnekleri
    
Önemli Notlar
    
                     etiketini  etiketinin kapanışından hemen önce yerleştirerek veya defer/async niteliklerini kullanarak sağlanır. Alternatif olarak, document.addEventListener("DOMContentLoaded", function() { /* kodunuz */ }); kullanarak kodunuzun DOM tamamen yüklendikten sonra çalışmasını sağlayabilirsiniz.id Benzersizliği: document.getElementById() metodu için kullanılan id nitelikleri, HTML belgesi içinde benzersiz olmalıdır. Aynı id'ye sahip birden fazla element bulunması durumunda, metot yalnızca ilk eşleşeni döndürecektir.HTMLCollection ve NodeList: getElementsByClassName ve getElementsByTagName metotları HTMLCollection, querySelectorAll ise NodeList döndürür. Bu koleksiyonlar dizi benzeri nesnelerdir ancak tüm dizi metotlarına (map, filter vb.) doğrudan sahip değildirler. Üzerlerinde döngü kurmak için for...of veya Array.from().forEach() kullanabilirsiniz.element.style.cssText özelliğini kullanabilir veya CSS sınıflarını (classList) manipüle edebilirsiniz.innerHTML ile doğrudan DOM'a eklerken dikkatli olun. Kötü niyetli kullanıcılar, bu yöntemle sitenize Cross-Site Scripting (XSS) saldırıları yapabilirler. Güvenliğiniz için genellikle textContent kullanmak veya girdileri sanitize etmek daha iyidir.null Kontrolü: DOM elementlerini seçerken, bazen elementin sayfada var olmayabileceği durumlar olabilir. Bu tür durumlarda, döndürülen değer null olacaktır. Kodunuzun beklenmedik hatalar vermesini önlemek için element üzerinde işlem yapmadan önce bir null kontrolü yapmak iyi bir pratiktir (örneğin, if (element) { ... }).
                LEFT JOIN (sol dış birleşim) işlemi, iki veya daha fazla tabloyu belirli bir koşul üzerinden birleştirirken, sol tablodaki tüm kayıtları, sağ tablodaki eşleşen kayıtlarla birlikte döndürür. Sağ tabloda eşleşme bulunamayan durumlarda, sağ tablonun sütunları için NULL değerleri döndürülür. Bu makale, LEFT JOIN'in sözdizimini, detaylı açıklamasını ve pratik kullanım örneklerini sunmaktadır.Temel Sözdizimi
LEFT JOIN komutunun genel sözdizimi aşağıdaki gibidir:
SELECT
    sutun1, sutun2, ...
FROM
    sol_tablo
LEFT JOIN
    sag_tablo
ON
    sol_tablo.eslesme_sutunu = sag_tablo.eslesme_sutunu;Detaylı Açıklama
SELECT sutun1, sutun2, ...: Sorgu sonucunda döndürülmesini istediğiniz sütunları belirtirsiniz. Bu sütunlar hem sol hem de sağ tablodan gelebilir.FROM sol_tablo: Birleşimin sol tarafında yer alacak ana tabloyu belirtir. Bu tablodaki tüm kayıtlar sonuç kümesine dahil edilecektir.LEFT JOIN sag_tablo: Birleşimin sağ tarafında yer alacak tabloyu belirtir. Sol tablodaki kayıtlarla eşleşen kayıtlar bu tablodan alınır.ON sol_tablo.eslesme_sutunu = sag_tablo.eslesme_sutunu: İki tablo arasındaki eşleşme koşulunu tanımlar. Bu koşul genellikle birincil anahtar (PRIMARY KEY) ve yabancı anahtar (FOREIGN KEY) ilişkisi üzerinden kurulur.
Pratik Kullanım Örnekleri
Musteriler ve Siparisler adında iki tablo kullandığımızı varsayalım. Musteriler tablosunda MusteriID, Ad, Soyad sütunları; Siparisler tablosunda ise SiparisID, MusteriID, SiparisTarihi, Tutar sütunları bulunmaktadır.
Örnek 1: Tüm Müşterileri ve Varsa Siparişlerini Listeleme
Siparisler tablosuna ait sütunlar için NULL değerleri döndürülür.
SELECT
    M.MusteriID,
    M.Ad,
    M.Soyad,
    S.SiparisID,
    S.SiparisTarihi,
    S.Tutar
FROM
    Musteriler AS M
LEFT JOIN
    Siparisler AS S ON M.MusteriID = S.MusteriID;
Örnek 2: Henüz Sipariş Vermemiş Müşterileri Bulma
LEFT JOIN ile birlikte WHERE koşulu kullanarak, sağ tabloda eşleşme bulunamayan kayıtları filtreleyebiliriz. Bu örnekte, henüz sipariş vermemiş müşteriler listelenir.
SELECT
    M.MusteriID,
    M.Ad,
    M.Soyad
FROM
    Musteriler AS M
LEFT JOIN
    Siparisler AS S ON M.MusteriID = S.MusteriID
WHERE
    S.SiparisID IS NULL;
Örnek 3: Birden Fazla LEFT JOIN Kullanımı
LEFT JOIN kullanılabilir. Örneğin, müşterilerin siparişlerini ve bu siparişlerin detaylarını görmek isteyebiliriz. SiparisDetaylari adında bir üçüncü tablo olduğunu varsayalım.
SELECT
    M.Ad,
    S.SiparisID,
    SD.UrunAdi,
    SD.Miktar
FROM
    Musteriler AS M
LEFT JOIN
    Siparisler AS S ON M.MusteriID = S.MusteriID
LEFT JOIN
    SiparisDetaylari AS SD ON S.SiparisID = SD.SiparisID;
Önemli Notlar
                    LEFT JOIN, sol tablonun tüm kayıtlarını garanti eder. Sağ tabloda eşleşme bulunmasa bile sol tablodaki kayıtlar sonuç kümesinde yer alır.NULL Değerleri: Sağ tabloda eşleşen kayıt bulunamadığında, sağ tablodaki sütunlar için NULL değerleri döndürülür. Bu durum, eşleşmeyen kayıtları filtrelemek (örneğin, WHERE sag_tablo.anahtar_sutun IS NULL kullanarak) için kullanılabilir.JOIN işlemleri performans üzerinde etkili olabilir. İndeksli sütunlar üzerinde birleştirme yapmak sorgu hızını artırır.AS M, AS S gibi) kullanmak, sorguyu daha okunaklı hale getirir ve yazım hatalarını azaltır.INNER JOIN ile Farkı: INNER JOIN yalnızca iki tabloda da eşleşen kayıtları döndürürken, LEFT JOIN sol tablonun tüm kayıtlarını döndürür ve sağ tablodaki eşleşmeyenler için NULL kullanır.